Her ne kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yurtdışı gezileri ile sık sık gündeme gelse de bu alanda seyahat rekoru Başbakan'ı da kıskandıracak şekilde Başaran Ulusoy'a ait.

Son olarak geçtiğimiz ay dördüncü kez Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanlığı'na seçilen Ulusoy, her yıl en az 50 yurtdışı gezisine çıkıyor. İş bağlantıları yapmak ve Türkiye'yi dünyaya tanıtmak için dört bir tarafı turlayan Ulusoy'un, İstanbul'da geçirdiği zaman yılda üç ayı geçmiyor.

Yurtdışı gezilerinde Ulusoy'un ziyaret listesinin başında o ülkede girişimcilerimizin açtığı Türk okulları geliyor. "Özellikle Orta Asya'yı yıllarca mahrum etmişiz. Ancak Türk okulları aracılığıyla ülkeler arasında sağlam bir köprü kuruldu. Şimdi bu bölgede 'Türklük' adına ne varsa bu okulların sayesindedir." diyen Ulusoy "Peki maddî olarak da destek veriyor musunuz?" sorusuna "Hayırlı işlere elbette destek verilir. Allah bu okulları yapandan da yaptırandan da razı olsun. Yurtdışındaki Türk okulları iftihar tablomuzdur." şeklinde cevap veriyor.

Orta Asya'da sıklıkla karşılaştığı Türk okulları ile ilgili izlenimleri Başaran Ulusoy'u derinden etkilemişe benziyor. Ulusoy "Bu okullar aracılığıyla bir gelecek inşa ediliyor. Özellikle ziyaretlerimde bu okullara da uğrarım. Bu kurumlarda kaliteli eğitimin verildiği her halinden belli. Ancak aynı kalitede de yürümesi de gerek. Sabahları bu okullarda İstiklal Marşı'mız okunur. Bugün halen Hindistan ve Pakistan'da İngilizce konuşulması, Tunus'ta Fransızca'nın hâkim olması boşuna değildir. Bu okullar semeresini 20 yıl sonra verecektir." diyor. Türk okullarında görev yapan öğretmenleri 'eğitimin hayır işçileri' olarak nitelendiren Ulusoy, sözü Türk okullarından çıkışla 'ruhban okulu' meselesine getiriyor. İstanbul'da yaşayan üç bin Rum nüfusunun din adamı ihtiyacını karşılamak için ruhban okulu açılması gerektiğini savunan Ulusoy, mütekâbiliyet esasına göre Batı Trakya'daki Türklerin de benzeri haklardan yararlanması gerektiği görüşünde. Ulusoy'un Kültür ve Turizm Bakanımız Atilla Koç hakkındaki yorumu ise, basında bakan hakkında yazılanlardan oldukça farklı: "Bugüne kadar hiçbir bakanla bu kadar uyumlu çalışmadım. Beşerî münasebetleri çok iyi ve sıkı iş takibi yapıyor. Hızına ben bile yetişemiyorum."

TÜRSAB'da Son Dönemi

Başaran Ulusoy, kasım ayında Ankara'da yapılan genel kurulda turizmcilerin karşısına 'artık son' diyerek sahneye çıkmıştı. Ve açık ara ile seçimi kazanarak dördüncü kez başkan seçildi. Her ne kadar muhalifleri tarafından Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'ni 'tek adam olarak yönetmekle' eleştirilse de ilk kez 1972 yılında adım attığı derneğe olan katkılarını da kimse inkâr etmiyor. Başta Esentepe ve Fulya'daki binaları olmak üzere TÜRSAB'ın 30 milyon dolarlık mal varlığının hemen hemen tamamı Ulusoy'un çabalarıyla ortaya çıktı. Yine Harbiye'deki Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nin yapımında da Ulusoy'un büyük emeği var. Zaten kongre merkezinin yüzde 20 hissesi de TÜRSAB'a ait. Hisselerin bugünkü değeri yaklaşık 5 milyon dolar. Ulusoy, benzeri bir kongre vadisi projesini Kuşadası'nda hayat geçirmeye çalışıyor. Bununla birlikte Kuşadası'nda turizm 12 aya yayılabilecek. (Hakan Yılmaz)
Yorumlar