İslam|İslamiyet|Din|Müslümanlık
  Karma ozlu sozler
 
Hamd, ancak Allah içindir. O'na hamdeder. O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüğünden O'na sığınırız. Allah kimi hidayete erdirerse onu saptıracak, kimi de saptırırsa onu hidayete erdirecek yoktur.
Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir ve ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed (sas) O'nun kulu ve Rasulüdür.
Kıyametin hemen öncesinden, o'nu müjdeleyici ve korkutucu olmak üzere, hak ile gönderdi. Allah'a ve Rasulü'ne itaat eden, doğru yola ermiştir. Onlara isyan eden ise, Allah'a hiç bir zarar veremez. Ancak kendisine zarar verir.
Allah Teala buyuruyor:

“Ey iman edenler ! Allah’tan sakınılması gerektiği şekilde sakının ve ancak müslümanlar olarak ölün.”(Al-İmran 3/102) .

"Ey insanlar ! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir."(Nisa 4/1)

“Ey iman edenler ! Allah’tan korkunun ve doğru söz söyleyin ki Allah işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur.”(Ahzab 33/70-71)

Muhakkak ki, sözlerin en doğrusu Allah’ın Kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed’in (sas) yoludur. İşlerin en kötüsü ise sonradan uydurulanlardır. Sonradan uydurulup dine sokulan her amel bidat, her bidat sapıklık ve her sapıklık da ateştedir.

Önsöz
Dinde sadece kur'an ve sünnet delil olarak geçerlidir. Başka her insanın, ister alim, fakih, üstad, şeyh yada Şeyh'ul-İslam olsun, kavli ya kabul edilir, ya da reddedilir. Kur'an ve sünnet ise asla reddedilmez. Ne var ki, bazan hikmet sahibi ve ilim ehli insanlar çok değerli sözler söylemişler. Bu sözler ya kur'an ve sünneti açıklar, yada insanı tefekküre çağırır. Ne yazık ki, bizim zamanımızda hikmetli söz söyleyen yoktur. O yüzden alimlerden yoksun olan bu devirde bizim gibi cahillere söz kaldi; ve yapacağımız en güzel iş alimlerin unutulmuş sözlerini tekrar insanların akıllarına getirmektir. Tabi ki bu basit eserimizde ya kabul edilir, ya da reddedlir, zira hatalı olması muhtemeldir. Nitekim İmam Şafii'nin söylediği gibi:

ALLAH, kendi eserinden başkasının hatasız çıkmasına razı değildir.
-İmam Şafii-

Yine de ALLAH'a ediyoruz ki çalışmamızda oldukça az hata bulunsun ve müslüman kardeşlerimize ve müslüman olmak isteyen çağdaşlarımıza gereken faydalar versin. Bu niyet ile RAHMAN ve RAHİM olan ALLAH'ın adıyla İbni Kayyım'ın şu sözüyle başlıyoruz:

Her konuda yegane kemal sahibi ALLAH'dan başkası değildir. Zira malum ve cehul olarak yaratılmış olan bir kimse nasıl hatadan masum olabilir. Ancak hata ve yanlışları sevabına daha yakın olarak görülenler, isabetli olanlardan kabul edilirler.
Bu hususta konuşana ve başkalarına düşen söz, sözünün temel kaynağı hep hak olarak ilimden konuşmak olsun. Amacı ALLAH için nasihat olsun. ALLAH için, kitabı için, Resulü için ve müslüman kardeşleri için nasihat etmek olsun.
-İbn Kayyım-

ALLAH'ı sevmek, O'nun yolunda cihad etmeyi gerektirir.
-İbni Teymiyye-

Ben size gerçeği söylüyorum. Firdevs cennetine varis olmak isteyen kimsenin, kuru ekmek yiyip tatlı su içmesi, köpeklerle beraber çöplüklerde yatması çok bile.
-İsa b. Meryem (as)-

Öldürülmem, benim icin Mekke'de bulunmamdan daha sevgili ve hayırlıdır.
-Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib, Seyyidu Şuheda-

Ölçü ve tartı riayet edilen bir yere geldiğin zaman, orada uzun zaman ikamet et. Ölçü ve tartının noksan yapıldığı bir yere geldiğin zaman ise orada fazla durma.
-Said b. Müseyyeb-

Hiçbir toprak hiçbir kişiyi mukaddes yapmaz, insanı mukaddes yapacak ameldir.
-Selman-i Farisi-

Kimin yanında sürekli dönüp başvurduğu bir kitab varsa, onu yok etsin. Zira sizden önceki insanlar Rabblerinin kitabını terkedip kendi alimlerinin sözlerini tabi olmakla helak olmuşlar.
-İmam Ali b. Ebu Talib-

ALLAH yolunda ölümden korkmayınız. Çünkü, o size bir gün muhakkak gelecektir. ALLAH'a yönelerek çıkmış olduğunuz dünyaya tekrar dönmeyiniz. Artık sizin icin orada kalmak yoktur. ALLAH katında olan, sizin icin daha hayırlıdır.
-Suhayr b. Huzeyfe b. Hilal el-Müzeyni-
(Tevbeciler ve Fedailer'den)

Şerri bilmeyen, onun damına (tuzağına) düşer.
-Ömer b. el-Hattab-

ALLAH'ın, bir tek secdemi kabul ettiğimi bilseydim, ailesine dönen gurbetcinin sevgisi benim ölüme olan sevgimden daha fazla olmazdı.
-Abdullah b. Amr b. As-

Kim hidayet gayesiyle kur'an'ı okur, düşünürse o kimseye hak yol açıkca belli olur.
-İbni Teymiyye-

Unutma ki, ne kedersiz ve sıkıntısız bir hayat, ne de rahat içinde bir ölüm vardır.
-Ebu İshak eş-Şabıti-

Kur'an ve hükümlerine riayet eden kimse, insanlar uykudayken, gecesinin kıymetini bilmeli. İnsanlar oruçsuz iken gündüzünün kıymetini bilmeli. İnsanlar gülerken, ağlamasını bilmeli. İnsanlar konuşurkan, susmasını bilmeli. İnsanlar kabarırken alçak gönüllü olmasını bilmili.
-İbni Mes'ud-

İlim sadece takva sahibi olabilmek için öğrenilir. İlmin başka şeylere üstün kılınması, sadece onunla ALLAH'tan sakınıldığı içindir.
-Sufyan-i Sevri-

Dünya değismiş, sevimsizleşmiş, bizden yüz çevirmiştir. Dünya bitmiş gitmiş.Ondan, kap içinde kalan artık gibi artıklardan başka birşey kalmamştır. Hayat otlakta otlamak gibi, değersizleşmiştir. Görmüyormusunuz; hak işlenmez, batıl ise son derece rağbet edilir, üzere düşülür olmuştur. Mümin olan ALLAH'a kavuşmaya rağbet eder. Bence ŞEHİDLİKTEN BAŞKA ÖLÜM DEĞERSİZDİR. Ben ançak şehitliği saadet görüyorum. Zalimlerle birlikte yaşamayı ise suçlamaktan başka birşey görmüyorum.
-İmam Hüseyin-

Ne kadar bilgi sahibi olursanız olun, amel etmedikçe ALLAH sizi ilminizle sevaplandıracak değildir.
-Muaz b. Cebel-

Ey ilim sahibleri ! Onunla amel edin, çünkü alim, bilen, sonrada amel eden, işi, ilmine uyan kimsedir.
-Emir-ul-muminin Ali b. Ebu Talib-

İlme riayet edenler olun, sade raviler olmayın; çünkü ilim bazan riayet edilir rivayet edilmez, bazanda rivayet edilir riayet edilmez.
-Abdullah b. Mesud-

Alim olmadıkça takva sahibi olamazsın. Kendisi ile de amel etmedikçe ilimle güzel olamazsın.
-Ebu'd-Derda-

Alim kimse, ilmi işine uygun düşen kimsedir. İlmi işine ters düşen kimse alim değildir, o sadece bir hadis ravisidir; birşey işitmiş ve onu nakletmiştir.
-Hasan-i Basri-

Ulema öğrendiler mi, amel ederler. Amel edince de meşgul olurlar. Meşgul oluncada ortalıktan kaybolurlar. Ortalıktan kaybolunca da aranırlar. Aranınca da kaçarlar.
-Sufyan es-Sevri-

Yenik düşen kimse, şüpheli konular koruluğuna düşen kimsedir, o sahaya girmeyip önünde duran kimse ise korunmuş ve ilimde derinliğe ulaşmış kimsedir.
-İmam Şatıbi-

Zahire zıt düşen her batın, batıldır.
-Ebu Said el-Harraz-

Öğretildiniz, öğrendiniz, fakat amel etmediniz. ALLAH'a yemin olsun ki, bu ilim değildir.
-Hasan-i Basri-

İlim fazla hadis bilmek değildir, şüphesiz ki, ilim ancak ALLAH korkusudur.
-Abdullah b. Mesud-

İlim fazla mesele bilmek ve sormak değildir. Ancak ilmin belirgin bir vasfı vardır ki, o da aldatıcı dünyadan uzaklaşarak, ebedilik yurduna dönüşü sağlamasıdır.
-İmam Malik-

İrade ve kudretiyle yaşadığım ALLAH'a yemin ederim, ALLAH'ın dinine akın akın girdikleri gibi ondan mutlaka akın akın çıkacaklardır.
-Ebu Hureyre-

ALLAH sevgisinin alameti, O'nu çok zikretmektir. Çünkü birşeyi sevince onu çok anarsın. Dinin alameti, gizli ve aşikar olsun, ALLAH'a samimi olmaktır. Şükrün alameti, ALLAH'ın kaderine rıza, kazasına teslim olmaktır.
-Rabi b. Enes-

Sana, ALLAH'a yaklaştıran ve gazabından uzaklaştıran huylar tavsiye ederim: ALLAH'a, O'na hiçbir şeyi şirk koşmadan ibadet etmen, sevdiğin ve hoşlanmadığın şeylerde ALLAH'ın kaderine razı olman.
-Lokman (as)-

Fakirlik ve zenginlik birer binittir. Hangisine bindiğime aldırmam. Eğer fakirlikse, onda sabır vardır. Şayet zenginlikse onda da bol bağışlamak vardır.
-Abdullah b. Mesud-

İnsanları memnun etmeye çalışmak ulaşılmayacak bir amaçtır. Öyle ise sen kendi maslahatının olduğu şeye bak ve ona sarıl.
-İmam Şafii-

Kimin bağlılığı olgun ve sağlam olursa insanların düşmanlık ve engellemeleri onu sarsamaz, dağlar onu kımıldatmaz. Kimin inançı, azmi, sabrı güçlüyse sıkıntılar, korkular, şiddetler, onun azmini ve sabrını bozamaz.
-İbn Kayyim el-Cevziyye-

ALLAH'ın ordusu, kılıç ve kuvvetle geldiği gibi hüccetle ve lisanlada galiptir. Fakat asıl korku, silahsız olarak yola çıkan muvahhid içindir.
-Muhammed b. Abdulvehhab-

En bilginli insan, alimlerin fikir tartışmaları etkisiyle bilinçlenendir.
-Ebu Hanife-

Yakub (as) Yusuf'un (as) üzerine iki gözüne ak gelinceye değin ağladı. Öldüğünü kesin bilmedi halde. Ben ise Ehli-Beytimden olan on küsür kişinin bir sabahında diri diri boğazlandığını gördüm. O halde söyle, onların kederlerinin kalbimden silinmesini uygun görür müsün ?
-Ali Zeynelabidin b. Hüseyin b. Ali-

İlim açısından diğer insanlara üstün olan kimseye yakışan amel cihetinden de onlara üstün olmasidir.
-Hasan-i Basri-

İlim amele cağırır; eger cevap verirse ne ala; aksi takdirde ilim çeker gider.
-Sufyan es-Sevri-

Ölüm akan bir kaynaktır
Bu pınarın bardağıyla içmek zorundayım
Eğer ölüm bir kılığa bürünse,
benim kılığıma bürünüp konaklasar, dünya evi dar gelir.
Ey babasiz kalası
Senin utangançlığın beni bitirdi, şunu bil ki
Ben ölecek bir kişiyim, öldürülmesem de şayet.
-İmam Zeyd b. Ali Zeynelabidin b. Hüseyin-

İş bir kere geri kalırsa, hiçbir vakit ilerlemez.
-Ömer b. el-Hattab-

Dünya isteyenin misali, deniz suyunu içenin misali gibidir. Deniz suyudan ne kadar çok içerse o kadar çok susar. Sonunda deniz suyu onu öldürür.
-İsa b. Meryem (as)-

Nefis lağım kuyusuna benzer; ne kadar kazsan dibi görünmez ve temizlenmez. Fakat bu kuyunun ağzına bir kapak yapıp örtebilirsen, bunu yap ve eşelemekten vazgeç. Sen asla bu kuyunun dibine ulaşamazsın, eşeledikçe dibinden yeni şeyler çıkar.
-İbni Teymiyye-

Al-i Muhammed'i sevmek rafizilikse eger,
ins ve cin sahid olsun ben rafiziyim meger.
-İmam Şafii-

Kim edebi küçük görürse sünnetlerden mahrum kalmakla ceza görür. Kim sünneti hafife alırsa akibeti farzlardan mahrum kalmaktır. Kim farlzarı hafife alirsa, onlara karşı gevşek davranırsa sonuçta marifetten mahrum kalır.
-Abdullah b. Mubarek-

Bu hurmaları yiyecek kadar ayakta kalırsam, gerçekten hayat çok uzundur.
-Amr b. Hamman-

Eğer keramet gösteren, havada uçan bır adamı görürseniz hemen aldanmayın. Siz önce onun ALLAH'ın emir ve yasaklarına karşı tutumuna, koyduğu sınırlara koruyup korumadığına ve şeriatı uygulayıp uygulamadığına bakınız.
-Ebu Yezid Bestami-

Kim sünnete uymadan bir iş yaparsa onun yaptığı iş batıldır, geçersizdir.
-Ahmed b. Ebu'l Havari-

Şer'i ilmin sınırından çıktığı halde ALLAH'la beraber olduğunu iddia eden bir kimseyi gördüğünüzde sakın ona yaklaşmayın.
-İmam Ebu'l Huseyn en-Nevevi-

Ey insanlar, kalplerinizi doğrultun ki, dış görünüşünüz de doğru olsun.
-Ömer b. el-Hattab-

İlim komutan, korku idarecidir. Nefis bu ikisi arasında durur. O isyankar ve hilecidir. Öyleyse onu korkut, ilim siyasetiyle gözet ve korku tehditiyle yönet, istediğine ulaşırsın.
-Amr b. Osman el-Mekki-

Onlar Hüseynilere yaptıklarını yapmalarından korkuyorum. Ancak vallahi umrumda değil. Ölünceye kadar savaşacağım.
-İmam Zeyd b. Ali-

Aradığın her şeyi ilim sahrasında ara. Eğer orada bulamazsan hikmet meydanında ara. Eğer orada bulamazsan onu tevhid terazisinde tart. Şayet bu üç yerde bulamazsan onu al ve şeytanın yüzüne çarp.
-İbni Ata-

Hallerin en faziletlisi ilimle birlikte olandır.
-Ebu Yakub en-Nehricu-

Kişinin itakatta birini taklid etmesi, o kişinin ilminin darlığındandır.
-İmam Ahmed b. Hanbel-

İlim imam, amel cemaattır. İlim önder, amel ona tabiidir. İlim odada arkadaş, halvette sohbetçi, yalnızlıkta dost ve şüpheleri bertaraf edendir. İlmin hazinelerine sahip olan, hiç fakirlik çekmeyecek bir zengindir. İlim kendisine sığınana zarar vermeyen bir barınaktır.
-İbn Kayyım-

Tüm yönleriyle ve bir bütün olarak bakılmadıkça kur'anın mesajı gereği gibi anlaşılmaz.
-Ebu'd Derda-

Peki o (sas) öldükten sonra yaşayıp ta ne yapacaksınız. Kalkın ve onun (sas) gibi ölün.
-Enes b. en-Nadr-

Ey nefsine göz açıp kapayıncaya kadar emin olmayan ve bir günü bile tam sevinçli olarak geçemeyen kimse, bu fani dünyayı ebedi ve baki olan ahirete tercih etmekten sakın.
-İbn Kayyım-

Nimete şükür ile ulaşılır. Şükürle nimet artar. Şükür ile nimet bir arada bulunurlar. Kuldan şükür kesilmedikçe ALLAH'tan da nimetin artırılması kesilmez.
-İmam Ali b. Ebu Talib-

İnsan Rabbine karşı pek nankördür. Başını gelen musibetleri sayar durur, nimetleri unutur.
-Hasan-i Basri-

Ey işinde zulmeden kimse! Zulüm zulmeden kimsenin aleyhine döndürülecektir. Sen bu zulmüne ne zamana kadar devam edeceksin? Başına gelen musibetlerden şikayet ediyorsun ve nimetleri ise unutuyorsun.
-İbn Kayyım-

ALLAHU Teala kullarına 'LA İLAHE İLLA LLAH'dan daha üstün bir nimet vermemiştir. Ve 'LA İLAHE İLLA LLAH' ahirette insanlar için dünyadaki su gibidir.
-İbni Uyeyne-

Bir kimse, belayı nimet, bolluğu musibet saymadıkça fakih ve alim olamaz.
-Sufyan-i Sevri-

ALLAHU Teala, bir kuluna bir bela verdiği zaman o belada kul için nimet vardır. Çünkü o beladan daha şiddetlisini vermemiştir.
-Habib b. Ubeyb-

Hatanın başı dünya sevgisidir. Kadınlar şeytanın tuzağıdır. İçki ise bütün kötülükleri toplayıcıdır.
-İsa b. Meryem (as)-

Ben çoluk çocuklarımla birlikte gitmekten başka birşey düşünemiyorum.
-İmam Hüseyin-

Dünya şeytanın şarabıdır, ondan her kim içerse ölüler ordusunda ve hüsran uğramışlar arasında pişman olarak ayılır.
-Yahya b. Muaz er-Razi-

Ey nefis! Başına gelene sabret. Sen takdir edilmeyenden emniyet içindesin. Muhakkak takdir edilen gerçekleşecek ve korksanda korkmasanda başına gelecektir.
-İbn Kayyım-

Kim bid'atçı birine dinlerse, ALLAH onu duyduğu şeylerden faydalandırmasın. Kim onunla tokalaşırsa islamla olan bağını koparmış olur.
-Sufyan-i Sevri-

Dünyada bulunan her fert misafirdir, malı da emanettir. Misafir gider emanet kalır.
-Abdullah b. Mesud-

Dünya bir köprüdür, ondan geçin, onu onarmaya çalışmayın.
-İsa b. Meryem (as)-

Göklerle yer hardal tanesi ile dolu olduğunu farz edilse, her bin senede bir kuş çıkıp, bu hardal tanelerdinden bir tanesini alıp götürürse, hardal taneleri sınırlı olduğu için biter. Ahiret ise sınırsız olduğu için bitmez.
-İbn Kayyım-

Mutakki olan zengine servet ne büyük bir yardımcıdır.
-Muhammed b. el-Munkedir-

Zamanımızda mal müminin silahıdır.
-Sufyan-i Sevri-

Zühd, sana fayda vermeyen şeyi terk etmendir. Vera sana zarar veren şeyi terk etmendir. Zühd, dünyadan elleri değil, kalbi boşalmaktır. Zühdün zıddı, cimrilik ve dünya düşkünlüktür.
-Ahmet b. Abdulhalim el-Harrani-

Başına bir musibet gelen kimse, ALLAH'tan başkasına şikayet ederse, kalbinde ALLAH için yapmış olduğu ibadet ve taatın ebedi lezzetini bulamaz.
-Şakik-i Belhi-

Devamlı bir ameli yapan bir adamın başına bir musibet geldiğinde o ameli bir kere olsun terk etmesi amelinde noksanlık olduğu anlamına gelir.
-Yezid b. Yezid-

Vallahi bütün dünya benim olsa, sonra CENAB-I HAK onu benden alıp, kıyamette onun yerine bana bir içim su verse bu bir içim suyu dünyaya değişmem.
-Mutarrif b. Abdullah-

Çokluktan dolayı zafere ulaşamasınız. Ancak gökten gelen yardımla zafere erişirsiniz.
-Ömer b. el-Hattab-

Keşke bir müminin bedeninde bir tüy olsaydım.
-Ebu Bekir Sıddık-

Ölümden sonra karşılaşacağınız şeyleri bilseydiniz iştahla yemek yemez, su içmez, gölgelenmek için evlere girmezdiniz. Dağlara çıkar göğüslerinize vurar ve kendiniz için ağlardınız. Aah, keşke dikilen ve meyvası yenen bir ağaç olsaydım.
-Ebu Derda-

Sözümle amelimi her karşılaştırışımda yalancı olmaktan korkmuşumdur.
-İbrahim Temimi-

Ey müminler! Mallarımızı hayır yollarında sarf ederek ahirette iyi amellerle gitmeye çalışalım.
-İbn Kayyım-

ALLAH'tan sadece mümin korkar, O'ndan sadece münafık güvende olur.
-Hasan-i Basri-

Sünnetlerden birini küçük gören, Resulullah'ı (sas) küçük görmüş olur. Resulullah'ı (sas) küçük gören kimseyi de ALLAH (cc) da onu küçük görür.
-Ebu Muhammed-

Müslümanca yaşamanın mümkün olmadığı yerde, müslümanca ölmenin elbet bir yolu vardır.
-Şeyh Said-

Gerçek kişi, bedeninin değil, kalbinin ölümünden korkan kimsedir.
-İbn Kayyım-

Bu yolun esası, kitab ve sünneten ayrılmamak, heves ve bidatları terketmek, imamlara yapışmak, selefe uymak, diğerlerinin uydurduğu şeyleri terketmek,evvelkilerin yolda devam ve sebat etmektir.
-İbrahim b. Muhammed en-Nasrabazi-

Aldanmaktan korumanın en salim yolu selefin yoluna uymak ve şeriatten ayrılmamaktır.
-İbni Osman-

Sünnete uymadıkça ve bidatlardan kaçınmadıkça, hiç kimsenin üzerinde iman nurundan hiç birşey zuhur etmez. Her nerede nursuz, zahiri bir ictihad görürsen, bil ki orda gizli bir bidat vardır.
-Abdullah b. Mübarek-

Arzu etmeyenlere ilmini verme.
-Ebu Hanife-

Günahların kalplere zararı zehirin bedenlere zararı gibidir.
-İbn Kayyım-

Vakit kılıçtır. Onu kesersen kesersin. Yoksa o seni keser. Nefsini hak ile meşgul et, yoksa nefsin seni batıl ile meşgul eder.
-İmam Şafii- (sufilerden duyduğu bir söz)

YA RABBİ! Sana nasıl şükredebilirim? Bana vermiş olduğun en küçük nimetlerinden en küçüğünü bile bütün amelimle karşılığını ödeyemem.
-Musa (as)-

Hürriyet doğuran kulluk, kulluğu mükemmelleştiren hürriyet ne kadar güzeldir.
-İbni Kayyım el-Cevziyye-

Mümin dünyada garib gibidir. Dünyanın zilletine karşı sabırsızlık etmez. Dünyanın izzeti için yarışmaz. İnsanların hali başka onun hali daha başka. İnsanlar ondan rahatsız olmazlar. Fakat o nefsinden dolayı yorgunluk duyar.
-El-Hasan el-Basri-

Her sünneti işlememek bir farzın işlememesinin yolunu açar. Her farzın işlememesi bir haramı işleme yolu açar. Her haramın işlemesi bir küfürü işlemeye yol açar. Bir bakarsın tek bir sünneti yere getirmedin için cehenemme gittin.
-Ebu Muhammed-

Müslüman diyen herkesin söz ve eylem olarak mutlaka kitab ve sünnet çatısı altında girmesi gerekir. Bu iki kaynaktan sınırları dışında kim çıkarsa, reddedilmelidir.
-İbni Teymiyye-

Ey kişi! ALLAH'a kendi heva ve hevesinin istediği gibi değil ancak ALLAH'ın senden istediği şekilde ibadet et.
-İbni Receb el Hanbeli-

Bir şeyin ALLAH'a isyan mı yoksa itaat mi olduğunu bilinceye kadar hiçbir şeye bakmadım, hiçbir şey konuşmadım, hiçbir yere yürümedim, hiçbir şeyi tutmadım. Eğer o bir itaat ise, onu yaptım. Eğer o bir isyan ise onu terkettim.
-El-Hasan el-Basri-

ALLAH'ı sevdiğini iddia edip de ALLAH'ın emirlerine göre hareket etmeyen kimsenein iddiası batıldır.
-Ebu Yakub en-Nahricevri-

ALLAH'a duyulan gerçek sevgi, bütün hallerde O'nun emrine uygun hareket etmektir.
-Ebu'l Hasan Ruveyim ibni Ahmed-

ALLAH'ı sevdiğini iddia edip de ALLAH'ın hudutlarını (haram ve helalı) korumayan kimse yalancıdır.
-Yahya b. Muaz-

İslam tıpkı başladığı gibi garibliğine geri döndü. Hatta gerçek islam, Resulullah'ın (sas) ve ashabının yaşamış olduğu hakiki islam, bugün, ilk zuhur ettiği günden daha garibtir. Her ne kadar alametleri, dış görünüşleri meşhur ve maruf olsa bile, hakiki islam çok garibtir. Müslümanlar garibtirler, insanlar arasında en garibtirler.
-İbni Kayyım el-Cevziyye-

Hikmet ehli olmayana vermeyin, hikmete zulmedersiniz. Ehlinden esirgemeyin. ehline zulmedersiniz. İlacı yara üzerine koyan tabib gibi olun ki hasta şifa bulsun.
-İsa b. Meryem (as)-

Sevgilinin sevmediği şeyleri sevmen sevginin belirtilerinden değildir.
-Bişr b. Seviy-

Ahirette çok feraha kavuşanlar, dünyada çok hüzün duyanlardır. Ahirette çok gülenler, dünyadan çok ağlanyanlardır. Ahirette en sağlam imanı götürenler, dünyada tefekürre çok dalandır.
-Amir b. Kays-

Takva olmaksızın ve ahiret hayatı için hazırlık yapmaksızın ALLAH'a doğru koşmak azıksızlıktır. Cihad yolunda ALLAH için sabır gerekir. Çünkü başka türlü, azık sonunda tükenmeye mahkumdur, kalıcı olan ise takva, iyilik ve dürüstlüktür.
-Ukeyr b. el Hammam el-Ensari, Bedir Şehidi-

İlim azaldğı zaman zulüm ve işkence, Peygamber, sahabe ve tabiin izleri azaldığında ise kişisel arzular ortaya çıkar.
-İmam Malik b. Enes-

Burada yorolduğunuz kadar, orada rahat edeceksiniz. Ve burada istirahat ettiğiniz nisbetle orada yorulacaksınız.
-İsa b. Meryem (as)-

Müslümanlar insanların arasında garibtirler. Ehl'i islamın arasında müminler garibtir. Müminlerin arasında ehl'i ilim garibtir. Sünneti heva ve heveslerle bidatlerden ayıran ehl'i sünnette garibtir. Sünnete davet edenler ve muhalif olanların eziyetlerine sabredenler ise bunların içinde en fazla garib olanlardır.
-İbni Kayyım el-Cevziyye-

ALLAH'ın kitabında, Resul'ün hadisinde, sahabe, iman, ihsan ile onların izinden giden tabiin sözlerinden yer olmayan hiçbir konuda konuşmak istemem. Çünkü bu kaynakların söz etmediği konularda konuşmak bana göre pek övünelecek şey değildir.
-İmam Ahmed b. Hanbel-

Dünya hayatı -başından sonuna dek- bir tek adam verilse, sonra ona ölüm çatıp gelse, o kişi sevinçli bir rüya görüp de sonra uyanan, bir de ne görsün elinde hiçbir şey olmayan kimse gibidir.
-Ömer b. el-Hattab-

ALLAH'ın kitabını kendine rehber ve hakim edin. Yargıç olarak onun verdiği hükümlere razı ol! Çünkü o şefaatçı kendisine itaat edilen bir hüküm dizgisidir. Eleştirilmeyen ve şahit olarak ALLAH elçisinin yerine konulan, aranızda yegane hakem olan bir kitabdır. Onda hem önceki insanların, hemde aranızdaki münasebetlerin bilgisi bulunmaktadır.
-Ubeyy b. Ka'b-

Sünnet Nuh'un (as) gemisi gibidir. Kim binerse kurtulur, kim de ondan geri kalırsa boğulur.
-İmam Malik -

Alimler şöyle diyorlardı: Sünnete sarılmak, kurtuluştur.
-İmam Zühri-

İslam ehli değil, sünnet ehli kayb olacaktır. Hatta öyle olacak ki onlardan her ülkede ancak bir tek kişi kalacaktır.
-İmam Evza-i-

Tek kişi dahi olsanız, cemaat hakka uymaktır.
-İbni Mesud-

Biri doğuda ve diğeri batıda sünnete sarılan iki adam duyarsan, onlara selam gönder. Ehl-i sünnet ve'l-cemaat çok azaldı.
-Sufyan es-Sevri-

Akıllı kişi bir saray yapacağım diye koca Mısır ülkesine yıkmaz.
-İbni Teymiyye-

Benim için en önemli işiniz namazdır. Kim namazı korursa, dinini korumuş olur, kimde yitirirse, başka ameller daha çok yitirir.
-Ömer b. el-Hattab-

Kim kur'an ve sünneten kaynaklanan sağlam bir delile dayanmadan, kendi görüşü doğrultusunda bir fetva verirse, doğru ve isabet etmiş bulunsa bile, bu yaptığından dolayı sevab alamaz ve yanlış yapmış olmaktan kurtulamaz. Eğer kur'an ve sünnete dayanmadan, yanlış fetva verirse, bu durumda da özür sahibi sayılmaz.
-İmam Şafii-

İslam kaideleri dışındaki kaidelere göre hüküm verenlere gelince, işte bunlar ne müçtehid ne de müslümandırlar. Velev ki verdiği hükümler islam'a uygun olsun, sonuç değişmez. Çünkü bu kişi islam kaideleri dışındaki kaidelerle hüküm vermiştir.
-İmam Ahmed b. Hanbel-

Cihadın gayesi ALLAH'ın adının ve şanının en yücelerde olması, kelimesinin (hükmünün) en üstün tutulmasıdır. İslama göre cihad 'ilayı kelimetullah' ve dinin yalnızca ALLAH'a has kılınması için yapılır. Cihadın ve savaşın hiçbir gerekçesi yoktur.
-Ahmed b. Abdulhalim Harrani-

İlimler ne kadar çoktur. Fakat hepsi faydalı değildir. Alimler de çoktur, fakat hepsi kemale ermiş değildir.
-İsa b. Meryem (as)-

Kalem sahibi kimseler, birçok büyük işler yapabilirler. Ancak, fikirlerinin yaşaması pahasına kendilerini feda etme şartıyla. Hakk bildiklerin şeyin hakk olduğunu fütur etmeden söyleyip, gerekirse bu uğurda başlarını vermeleri şartıyla.
-Seyyid Kutub-

İstiğfar etmekle büyük günah kalmayacağı gibi, ısrarla da küçük günah büyük günah olur.
-İbni Abbas-

Senin katında günah ne kadar küçülürse ALLAH katında o kadar büyür. Senin katında ne kadar büyürse ALLAH katında o kadar küçülür.
-Fudayl b. İyad-

Dua aslında ibadettir. İbadet ise vahye dayalıdır, arzu ve bid'ata göre yapılmaz.
-İbni Teymiyye-

Kalblerimiz temiz olsaydı, ALLAH'ın kelamından doymazdı.
-Zinnureyn Osman b. Affan-

İnsanlar sultana ve alimlere değer verdikleri müddetçe hayır içindedirler. Onlara değer verdikleri müddetçe ALLAH onların dünyalarını ve ahiretlerini islah eder. Bu ikisinin değerlerini düşürdüklerinde dünyaları ve ahiretleri fesada uğrar.
-Sehl b. Abdullah-

Üç şey hem nefsim hemde din kardeşlerim için severim: 1- Bu sünneti öğrenmeleri ve onun hakkında soru sormaları. 2- Kur'anı anlamaları ve onun hakkında soru sormaları. 3- Hayır dışında insanları hiçbir şeye çağırmamaları.
-İbn'ul Avm Abdullah el-Basri-

İman temenni ile olmaz. İman ancak kalpte yerleşen ve ameli onu tasdik edendir.
-Hasan el-Basri-

Cehalet her bidat, dalalat ve noksanlığın başıdır. İlim ise her hayrın, hidayet ve kemelin aslıdır.
-İbn Kayyım-

ALLAH'a giden yollar, insanlar sayısıncadır, derler. Acaba bu doğru mudur? Bundan maksat, namaz, zekat, cihad, ALLAH'ı anmak, kur'anı okumak gibi kur'an ve sünnete uygun meşru amelleri ise, doğrudur. Ama kur'ana ve sünnete aykırı başka yollar ise batıl ve yanlış olur. ALLAH en iyi bilir.
-İbni Teymiyye-

Cihad cenneti kapılarından bir kapıdır, ALLAH onu has velilerine açmıştır. Takvanın elbisesi, ALLAH'ın koruyucu zırhı ve sağlam kalkandır o. Kim cihadı terk ederse, ALLAH kendisine zillet elbisesi giydirir, belalar onu kaplar, rezil olur, küçülşür. Perdeler çekilir kalbine ve hakk çekilip alınır kendinden cihadı bıraktığı için. Payı zorluk ve zillettir, insaf ve adalet kendine men edilir.
-Emir'ul Muminin Ali b. Ebu Talib-

Bir amel ihlaslı olduğu zaman şayet doğru olazsa kabul edilmez. Bunun gibi doğru olup, ihlaslı olmazsa yine kabul edilmez. Amel ancak aynı anda hem ihlaslı hemde doğru olduğu zaman kabul olur. Amelin halis olması, onun yalnızdca ALLAH için olması, doğru olması ise, sünnet üzere olması demektir.
-Ebu Ali Fudayl b. İyad b. Mes'ud et-Temimi-

ALLAH'ın yüce son Resulünden alim kim vardır bütün bir beşeriyet tarihinde. Buna rağmen o savaşmıştır. Canını tehlikeye atmıştır. Hangi ilim ve fikir adamı, Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ali ve diğer büyük sahabiler kadar alim ve fazlıdır ki, onların yaptıklarını yapmaktan muaf tutulsunlar. ALLAH Resulünün dönemini yaşamış ve islam dinini bizzat ondan almışdan en küçük bir sahabe bile, bizler gibi kendini alim ve fazıl sanan gafillerden daha alim ve daha fazıl kimselerdir. Buna rağmen onlar savaşmış, can almış, can vermiş, şehid yahut da gazi olmuşlardır. Onun için bir alimin, ben alimim diyerek savaştan uzak durması, islam dini tehlikeye girdiği halde, yerinde oturup kalması, asla caiz değildir.
-İmam el-Harrani-

Nefsim, kudret elinde opana yemin olsun ki, kılıcı boğazıma dayasanız ve ben bilsem ki, ALLAH Resulü'nden (sas) bir kelime olsun, boynum kesilmeden önce aktarabileceğim, onu söylerim.
-Ebu Zerr el-Ğifari-

Biz bir toplumun en aşağılık kavmi idik. ALLAH biyi islam ile şereflendirip güçlendirdi. Ne zaman ki, biz şerefi ve izzeti ALLAH'ın bizi aziz kıldığı şeyin dışında aramışsak, ALLAH bizi zelşl kılmıştır.
-Ömer b. Hattab el-Faruk-

İlim ve adalet esas itibariyle her bir hayrın aslı ve temelidirler. Zulüm ve cehalet ise her kötülüğün anasıdırlar.
-İbn-i Kayyım-

Altın ve gümüş biriktirenleri, ateşte kızdırılmış bir demirle müjdeleyin. Kıyamet günü onunla yüzleri ve böğürleri daülanacaktır.
-Ebu Zerr el-Ğifari-

ALLAH'ın dininde rey ile hüküm vermekten sakınınız. Sünnete tabi olunuz. Kim sünnet çizgisinden dışarı çıkarsa sapar.
-Ebu Hanife-

Kendisine Resulullah'ın (sas) bir sünneti ulaşan hiçbir kimse, onnu bir başkasının sözü için terketmesi olacak şey değildir.
-İmam Şafii-

Size Resulullah'tan (sas) bir hadis naklettiğimde, bunun en kolay, en doğru, en tutarlı, ve en güvenilir bir yol olduğunu kabul edin.
-Ali b. Ebu Talib-

Bir insanın kalbi neye çok meyletmiş, kalbi neyi en çok sevmişse, işte insan o şeylerin kulu olur.
-İbni Teymiyye-

Çocuğun babası üzerindeki ilk hakkı, evlat istemeden önce ona dindar, iffetli, akıllı, tecrübeli, güzel ahlak sahibi ve her halukarde kocasıyla uyuşabilen olgun bir ana seçmesidir.
-Ömer b. Hattab-

Peygamberlerin gönderildiğini bilmezse bile, her mükellef insanın yalnız aklıyla ALLAH'ı tanıması vaciptir.
-Ebu Hanife-

Bir insan için en çok şaşılacak dalalet kur'an'ı anlamadan okuyarak aile fertlerine onu öğretmesi ve ulema ile onu tartışmalarıdır.
-Muaviye b. Ebu Sufyan-

Hikmetten söz edilen meclis, ne kadar güzel bir meclistir.
-Abdullah b. Mesud-

Edep olmadan ilim, odunsuz ateş gibidir. İlimsiz edepde bedensiz ruh gibidir.
-Ebu Zekeriyya el-Anberi-

Amelini tuz, edebini un kıl. Yani, edebini o kadar çok takın ki, hal ve gidişatın içinde edebin oranı, unun, içinde konulan tuza oranı gibi çok olsun. Az amelle beraber takınılan çok edep, az edeple beraber işlenen çok amelden daha hayırlıdır.
-Ruveym b. Ahmed el-Bağdadi-
Sizin söylemediğiniz, bizim dinlemediğimiz hiç bir iyiliğin kıymeti yoktur.
-Ömer b. el-Hattab-


Gecede bir saat ilim müzakeresinde bulunması, o gece ibadetle geçirilmesinden daha hayırlıdır.
-İbni Mesud-

Bir kimsenin kendin ve kendinden sonrakilerin durumlarını düzeltmek amacıyla ilimden bir konu öğrenmesi, onun açısından bir yıl ibadette bulunmaktan daha hayırlıdır.
-Katade-

Farz amellerden sonra ilim öğrenmekten daha faziletli bir amel yoktur.
-Sufyan-i Sevri-

Kim ALLAH katında olanı dileyerek ilim öğrenirse, onun açısından üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlı olurç
-Hasan-i Basri-

Aşırı nefsi arzular umutsuzluk, umutsuzluk ise fakirliktir. Zira sizden biriniz bir şeyden umudunu kestiği zaman, ondan kurtulmuş olur.
-Ömer b. Hattab-

Cihadın gerçek anlamı, ALLAH'ın sevdiği ve istediği imanın ve iyi hareketin yeryüzünde geçerli hale gelmesi, istemediği ve nefret ettiği küfür, fasıklık ve isyanın hayattan çıkarılıp atılmasıdır.
-İbni Teymiyye-

İlim öğrenmek, nafile ibadetten daha üstündür.
-İmam Şafii-

Cahil, bilmediğini sormaktan utanmasın. Alim, içinden çıkamadığı meselede, 'en iyisini ALLAH bilir', demekten sıkılmasın.
-İmam Ali-

ALLAH'a ilim öğrenmekten daha güzel bir şekilde ibadet edilmiş değildir.
-İmam Zuhri-

Fakih birisi bir dağın tepesinde olsa bile, o orada tek başına bir cemaat olur.
-Sufyan-i Sevri-

Savaşta öldürülmek, sıradan bir ölümdür. Ama kişi ne için öldürülmüşse, ona göre karşılık görür.
-Ömer b. el-Hattab-

İnsanlar dinleri için bu şeye (ilme) yiyecek ve içeceğe ihtiyaç duydukları kadar ihtiyaç duymaktadır.
-Hasan b.Salih-

Benim için ilimden bir pay, ibadetten bir paydan daha sevimlidir.
-Mutarraf b. Abdullah b. Şihhir-

İlim öğrenen kimse öğrendiğiyle amel etmezse, o ilim sadece onun kibrinr artar.
-İbni Mesud-

İlim tahsil etmek zor, onu ezberlemek, unutmamak, bundan zor, onunla amel etmek ise ondan daha zor. Fakat onun maddi ve manevi külfetüne katlanmak hepsinden daha zordur.
-Hilal b. A'ta-(yada A'la)

Sünnete mutedil olmak, amel etmekten daha hayırlıdır.
-Abdurrahman b. Yezid-

Sünnete ve cihada tutunun; çünkü sünnete ve cihada bağlı kimseye, ALLAH'ı anıp ta O'nun korkusundan gözlerinden yaş akarsa, ateş dokunmaz. Sünnet ve cihadda mutedil olmak bid'atta amel etmekten daha hayırlıdır.
-Ubey b. Ka'b-

Ehli sünnetten birine bakmak kişiye sünnete davet eder, bid'attende alıkoyar. Bu ise ibadettir.
-İbni Abbas-

Sünnet üzere sabret, onların durduğu yerlerde sende dur, söylediklerini söyle, çektiklerini sende çek, selefi salihinin yolunu tut, onlara kafi gelen sana da kafi gelir.
-İmam Evzai-

Ehl-i hadisten birini gördüğümde sanki Resulullah'ın (sas) sahabelerinden birini görmüş gibi oluyurum.
-İmam Şafii-

Bid'at sahibi amel edip çalıştıkça ALLAH'tan daha da uzaklaşır.
-Eyyub Sahteyani-

Bid'at, İblise günahtan daha sevimlidir. Çünkü günahtan dönülür, ama bid'attan dönülmez.
-Sufyan-i Sevri-

Kim bid'at sahibi birini severse, ALLAH onun amelini heba eder ve islam'ın nurunu kalbinden çıkarır.
-Fudayl b. İyad-

İlim müzakere, ALLAH'ı tesbih, onu araştırmak cihad, onu taleb etmek ALLAH'a yakınlık, yaymak sadakadır. İlmi öğrenmek ve öğretmek gündüzü oruçla, geceyi namazla geçirmeye denktir. Kişinin ilmle olan ihtiyacı, yemeye içmeye olan ihtiyacından daha fazladır.
-İbn Kayyım-

İçlerinde hadis tahsil edenler bulundukça insanlar salah içinde devam ederler. Hadissiz ilim talep ettikleri zaman ise bozulurlar.
-Ebu Hanife-

Sizin dünyanızdan birşey istemem.
-Ebu Zerr el-Ğifari-

Söz ve amel ancak niyet ile doğru olur. Söz, amel ve niyet ise ancak sünnete uygun olmasıyla doğru olur.
-Sufyan-i Sevri-

Kim kızını bid'atçı biriyle evlendirirse sıla-i rahimi koparmış olur ve kim bi^'atçı biriyle oturursa ona hikmet verilmez.
-Fudayl b. İyad-

Kim bid'at sahibine kulak verirse ondan ALLAH'ın koruması kalkar, yalnız bırakılır ve kendisine yardım edilmez.
-Muhammed b. Nadr el-Harisi-

Bid'at sahibinin suda yürüdüğünü görsem bile onu kabul etmem.
-Evs b. Sa'd-

Ben o kişinin (bid'atçi) havada yürüdüğünü görsem bile kabul etmem.
-İmam Şafii-

Din selameti için dünyadan az şeyle iktifa ediniz. Nitekim başkaları dünya selameti için dinden az bir şeyle iktifa ederler.
-İsa b. Meryem (as)-

Doğru yola tabi olun ve ona bağlanın. Şayet o yolun sağındaki ve solundaki yollara girerseniz dalalete düşerseniz.
-Amr b. Utbe-

Namaz kılarken şeytan sana gelip 'riyakarlık yapiyorsun' derse, sen namazını daha da uzat.
-Haris b. Kays-

ALLAHU TEALA kullarını bir şeye davet ettiğinde şeytan bunu iki yolla engellemeye çalışır. Onun için aşırılık, ihmalkarlık yada tembellikten hangisinde başarılı olacağı önemli değildir.
-Muhalled b. Hüseyin-

Şeytan bir kötülüğün kapısını açmak için kişiye doksan hayır kapısı açar.
-Hasan b. Salih-

Hak adamlarla bilinmez, hakkı bil ki haklı olanı bilesin.
-İmam Ali-

Kelam ile uğraşanlar asla felah olmazlar. Kelam bilginleri de zındıktırlar.
-İmam Ahmed b. Hanbel-

Şirk hariç, kulun ALLAH'ın nehyettiği bütün günahların işlemesi kelam ilmiyle uğraimaktan daha hayırlıdır.
-İmam Şafii-

Eğer insanlardan din hakkında gizlice fısıldaşan birilerini görürseniz, bilin ki onlar bir sapıklığı tesis etmek için uğraşıyorlar.
-Ömer b. Abdulaziz-

Ağaçlar çok, ama hepsi meyve vermez. Meyveler çok, ama hepsi tatlı olmaz. İlimler de çok, ama hepsi faydalı olmaz.
-İsa b. Meryem (as)-

Öğreneceğin bir bölüm ilim yetmiş sene savaşmaktan daha üstündür.
-Yusuf b. Esad-

Akıllılar yanında en değerli şey vakittir.
-Ebu'l Vefa b. Ukeyl-

Tek bir hadisi yazıp öğrenmek, bana geceleyin kalkıp namaz kılmaktan daha sevimlidir.
-Muata b. Umran-

Yolda bid'atçı birini görürsen yolunu değiştirip başka bir yoldan git. Bid'at sahibi kimsenin ameli ALLAH'a yükselmez. Bid'at sahibine yardım eden islam'ın yıkılmasına yardım etmiş olur.
-Fudayl b. İyad-

ALLAH tüm yolları iki yolda topladı: Ya Resulullah'ın (sas) şeriatine uymak- ki ALLAH kendisine o şeriat gönderdi ve kulları için de bunu istedi- yada kendi heva ve hevesini ilah edinmiş olmak.
-İbni Kayyım-

Hiç kimsenin, nereden aldığımızı bilmeden bizim sözümüzle fetva vermesi caiz değildir.
-Ebu Yusuf-

Bir kimsenin sözü ile Resulullah'ın (sas) sözü bir mi?
-Ebu Hanife-

Bir kimse İbrahim en-Nehai'nin sözünü Ömer b. Hattab'ın sözüne tercih ederse, bundan dolayı tevbe etmesi gerekir. Peki ya İbrahim en-Nehai ve benzerlerinin sözünü, Resulullah'ın (sas) sözüne tercih ederse, ne demeli?
-İmam Malik-

Hiçbir delil olmaksızın ilim iddiasında bulunan kimse, geceleyin odun demetleri toplarken aralarında zehirli kobra yılanı da toplayan kimse gibidir ki, yılan kendisini sokup zehirleyecektir de, adamın bundan haberi yoktur.
-İmam Şafii-

Başkalarını taklit etmek kişinin fıkhın azlığına delildir.
-İmam Ahmed-

Doğrusu güdülen bir hayvan ile taklitçi bir insan arasında fark yoktur.
-Abdullah b. Mu'temir-

İşler üçe ayrılır: Birinin doğruluğu meydandadır; onu yap. Diğerinin yanlışlığı meydandadır; ondan da uzaklaş. Biriside şüphelidir; onunda bilene havale et ve ondan sor.
-İsa b. Meryem (as)-

Ya öğreten ol ya öğrenen. İkisi arasında asalak geçinen olma.
-İbni Mesud-

Alimleriniz günden güne ölüp aranızdan ayrıldığı hlde, cahillerinizin hala bir şey öğrenmediğini görüyorum. Nedendir? İlim kalkmadan önce, öğreniniz. İlmin kalkması, alimlerin gitmesiyle olur.
-Ebu Derda-

Niyet işi oldukça ağır bir iştir.
-İmam Ahmed b. Hanbel-

Kim bid'at sahibi biriyle oturursa, ondan sakının.
-Fudayl b. İyad-

Kişi dünyada ahireti için ne hazır etti ise, yarın onu bulacaktır.
-İmam Ali-

Niyetimi tedavi etmek zorluk çektiğim kadar hiçbir şeyde zorluk çekmedim. Çünkü niyet hep aleyhime değişiyor.
-Sufyan-i Sevri-

Nefse, ahlaklı olmaktan daha ağır ve zor gelen bir şey yoktur. Çünkü nefsin ahlaktan nasibi yoktur.
-Sehl b. Abdullah-

ALLAH'ın 'Ey imam edenler' ayetini işitince ona iyi kulak ver! Çünkü o (gelecek ayet) ya yapması emrolunduğun bir hayırdır. Veya kaçman gereken bir şerdir.
-İbni Mesud-

ALLAH'a yapacağınız hayırlı amellerinizi hemen şu gece ve gündüz yerine getirin. Çünkü insanları, durmadan dinlenmeden ecellerini götüren, bütün uzakları yakın eden, her yeniyi çürüten, her söz verileni kıyamet gününe erişteren binekler gece ve gündüzdür.
-Katade-

Biz hiç bir şey bilmiyorduk. ALLAH Muhammed'i (sas) gönderdi. Biz artık Muhammed'i (sas) nasıl yapıyor gördükse öyle yaparız.
-Abdullah b. Ömer-

Haram maldan sadaka vermek pisliği idrarla temizlemeye denk gelir.
-Sufyan-i Sevri

Şunu iyice bil ki, sen ALLAH'a olan itaatı sevmediğin sürece asla ALLAH'ı sevmezsin.
-Hasan el-Basri-

Hevaya uymak, insanı hak yoldan alır. Uzun emelli olmak ise, ahireti unutturur.
-İmam Ali-

İnsanların sözü hem alınır hemde reddedilir. Ancak şu kabrin sahibi Muhammed'in (sas) sözü başka. O reddedilmez.
-İmam Malik-

Kim bildiği ile amel ederse, ALLAH'ın gerçek dostu olur.
-İsa b. Meryem (as)-

Biz öyle kimselere yetiştik ki, onlardan biri, günlerce din kardeşini göremez, sonra onunla karşılaştığında: 'Nasılsın, ne haldesin?' diye sorardı. Bu sorma, laf olsun diye olmazdı. Kardeşi, kendisinden malının yarısını istemiş olsa bile hemen verirdi. Şimdi öyle insanlar var ki, kardeşiyle her gün karşılaşsa bile: 'Nasılsın, ne haldesin?' diye soruyor. Hatta evdeki tavuklarını bile soruyor. Ama, kardeşi kendisinden bir dirhem, ihtiyacı için istese, vermiyor.
-A’meş-

Elbisem yün, kış mevsiminde sılam güney yerler, ışığım ay, binitim ayaklarım, yemeğim yeryüzündeki bitkiler, yokluk içinde yatar ve bir şeyimolmadan sabahlarım.Böyleyken dünyada benden zengin yok.
-İsa b. Meryem (as)-

Biz ademoğulları, aslında cennetten gelme bir nesiliz. Şeytan bizi aldattı da cennetten şu yokluk ve felaket yurdu olan dünyaya çıkardı. Akıllı olan, ayrıldığı asli vatanına dönmedikçe, dünyanın geçici lezzetlerine sevinip fani güzelliklerine kanmaz.
-Vehb bin Münebbih-

Sadık ve samimi dostlar bul ve onların arasında yaşa. Zira dürüst ve samimi dostlar, genişlikte süs ve zinet, darlıkta yedek sermayedirler.
-Emir ul Muminin Ömer b. el-Hattab-

Altın ateş ile, iyi kul da bela ve musibet ile tecrübe edilir.
-İmam Ali-

Fena alim, suyun ağızındaki taşa benzer. Kendisi suyu içmediği gibi, bahçelerin suyun akmasına da mani olur. Yine kötü alim pislik üstünde biten ota benzer; dışarısı parlak, fakat içi açıdır. Yine fena alim mezara benzer; dışarıdan çiçeklerle bezeli türbe, fakat içerisi kemiklerle doludur.
-İsa b. Meryem (as)-

Ya Rabbi, bana nimet ihsan ettin, lakin beni şükreden bir kul olarak bulmadın. Bana bela verdin, fakat beni sabreden bir kul olarak görmedin. Buna rağmen, ne şükrünü yapamadığım için nimeti elimden aldın, ne de sabredemediğim için belanın şiddetini arttırdın. Ya İlahi! Kerim olandan, keremden başka ne beklenir?
-Hasan b. Ali-

İnsanların en acizi, dost aramayandır. Ondan da, daha acizi var. O da bulduğu dostu, kaybedendir.
-Halid bin Safvan-

Bilmediğin şey hakkında konuşma. Vazifen olmayan şeye karışma. Ve her işi kendi ehline bırak. Sonunda bir felaketin gelmesinden korktuğun yolu terk et. Zira bir işte felaket sezildiğinde, onu terk etmek, korku ile ilerlemekten hayırlıdır.
-İmam Ali-

Dostlarla buluşup konuşmak, kederlerden kurtuluşa vesiledir.
-Emir ul Muminin Ömer b. el-Hattab-

Dünyaya karşı tavrın bir arınınki gibi olsun. Arı, bir incecik dala konduğunda onu kırmaz. Yediği zaman, yiyeceklerin en temizini yer. Bıraktığı (ürettiği) zaman, en güzelini (balı) üretir.
-Sufyan-i Sevri-

Siz vera’dan (günahlardan sakınmakta titiz davranmaktan) gaflet ediyorsunuz. Halbuki vera, ibadetin en yükseğidir.
-Umm ul Muminin Aişe (ra)-

Bu zamanda garip; alim ve salih bir zat olup da dine hizmet hususunda yardımcısız, yapayalnız kalan kimsedir.
-İbrahim Harbi-

Zenginliği aradım, ilimde buldum. Övülmeyi aradım, fakirlikte buldum. Afiyeti aradım, zühdde buldum. Kolay hesabı aradım, susmakta buldum. Rahatı aradım, vermekte (cömertlikte) buldum.
-Ali bin Sehl İsfahani-

Takva, hataya devamı bırakmak, amellere güvenip aldanmamaktır.
-İmam Ali-

Tartıştığım kimse delili inkar derse, daha önce yanımda heybeti var iken gözümden düşer. Tartıştığım kimsenin doğru olduğunu ve haklı olduğunu bilsem ona tabi olurum.
-İmam Şafii-

Konuşmayı öğrendiğiniz gibi, susmayı da öğreniniz. Zira susmak, büyük bir akıllılıktır. Konuşmaktan çok dinlemeye çalışınız. Sizi ilgilendirmeyen hususlarda konuşmayınız.
-Ebu'd Derda-

Kim ki öğrenir, öğrendiği ile amel eder ve başkalarına da öğretirse, semavatta tazimle anılır.
-İsa b. Meryem (as)-

Söz ehli olmaktan daha çok, iş ehli olmalısın.
-İmam Ali-
Ey kardeş! Sakın iyiliği emretmek ve kötülüğü nehyetmekten uzak durma. Bil ki, ilmin zekatı, iyiliği emredip kötülüğü nehyetmektir.
-Aliyyul- Havvas-
Ey insan, zaman sensin. Sen iyi olursan, zaman da iyi olur. Kötü olursan, zaman da kötüdür.
-Muaviye (ra)-
ALLAH Teala, sıhhati yerinde olanlar için de, hastalar için de, yemeği azaltmaktan daha büyük ilaç yaratmamıştır.
-Tavus-
Ağzıma lüzumsuz bir lokma koyduğum zaman, oradan lüzumsuz bir söz çıkar.
-Ahmed bin Ebi’l-Havari-
İbadet on kısımdır: dokuzu susmak, biri yaramaz insanlardan kaçmaktır.
-İsa b. Meryem (as)-
Yapılması emredilen her vazife, büyüktür.
-Said bin Cübeyr-
Bir adamın şöhretine, görünüşüne aldanmayınız. Bir adamın namaz ve niyazına bakmayınız. Aklına ve doğruluğuna bakınız.
-Ömer b. el-Hattab-
İnsanlari iki şey helak eder: Biri, tevbe ederim diyerek günah işlemeleri.

İyi kimselerle arkadaşlık yalnızlıktan, yalnızlık ise, kötü kimselerle arkadaşlıktan hayırlıdır.
-Ebu'd Derda-

Bilgisiz yapılan ibadette hayır yoktur. Anlayış vermeyen ilimde hayır yoktur. Tefekküre götürmeyen kıraatte (Kur’an okumakta) hayır yoktur.
-İmam Ali-

Kötüleyerek de olsa, dünyadan konuşmayı bırakınız. Eğer dünyanın, sizin kalbinizde bir yer ve sevgisi olmasaydı, onu bu kadar çok anmazdınız.
-Rabiatu’l Adeviyye-

Ruhun sıhhati az günah işletmekte, bedenin sıhhati az yemektedir.
-Zunnun-i Mısri-

Cennet nimetlerine kavuşmayı arzu edenler, bilhassa pahalılık ve kıtlık zamanlarında çok sadaka versinler.
-Muhammed bin Yusuf es-Senusi-

Günah işlemekten vazgeçmek, tevbe ile uğraşmaktan daha kolaydır.
-Ömer b. el-Hattab-

Yolcunun yola girmesi sırasında başına gelebilecek en korkunç durum, furkan nurundan mahrum gece gibi karanlık bir zihinle, saçma sapan düşlerin sadmerleriyle hasta düşen bir kalple, yolculuk boyunca rehberden mahrum olmasıdır. Tabii ki, bu durumda yolcu yoldan çıkacak ve kendi hedefine gitmeyen başka bir kervana intisab edecektir.
-İmam Şatıbi-

Eğer helalinden bir dirhem bulabilseydik, onunla hastalarımızı şifaya kavuştururduk.
-Yunus b. Ubeyd-

İlmi toptan alayım, dersen gücün yetmez. Sana ağır gelir. Ve ilme üstün gelemezsin. Ama sen, ilmi yavaş yavaş elde etmeye çalış. Onun için günlerini ve gecelerini ver. Sonunda onu elde eder, başarıya ulaşırsın.
-Zuhri-

Eğer çocuk iseniz mektebe, deli iseniz tımarhaneye, ölü iseniz kabristana gidin. Ama müslüman iseniz, camiye (mescid-i takva) gelin ve müslüman olmanın icaplarını yerine getirin.
-Şakik-i Belhi-

ALLLAH'a itaat ederken başına gelen bela ve musibet, ALLAH'a isyan ederek elde ettiğin nimetten çok daha hayırlıdır.
-Yezid bin Meysere-

Kalp bir takım kaplardan ibarettir. ALLAHU TEALAl'nın sevgisiyle dolarsa, muhabbet nurunun fazlası, diğer uzuvlara yansır. Batıl şeylerle dolduğu vakit de ondaki zulmet (karanlık) diğer organlara geçer.
-Ahmed bin Hadraveyh-

Daima iyi niyet sahibi olunuz. Çünkü, niyete riya karışamaz. Amele riya karışsa da.
-İkrime-

Bir kimse, ilminde cimrilik ederse, şu üç beladan birined çarpılır: 1- Ölmeden önce, ilmi kendisinden gider. 2- Zalim yöneticinin hışmına uğrar. 3- Öğrendiği ilmi unutur.
-Abdullah b. Mubarek-

Bir iş başına geçmeden önce, fıkıh ilmini öğrenmeye çalışınız.
-Ömer b. el-Hattab-

Bir saat fıkıh ilmine çalışmak, fıkıhsız plarak, bir gece sabaha kadar ibadetten benim için daha sevimlidir.
-Ebu Derda-

Bir kimse, Şam'dan kalkıp Yemen'e kadar gitse, gelecekte kendisine faydalı bir kelime öğrenirse, onun bu gidişinin boşuna olmadığı görüşündeyim.
-Şa'bi-

Çocuklarım, çğreniniz, bir kavmin küçükleri olsanız bile, bir baika kavmin büyükleri olursunuz. Bir yaşlı için hiçbir şey bilmemek ne kadar ayıptır.
-Urve b. Zubeyr-

Cennetin yolunu arayan cemaate sarılsın. Şeytan, tek kişi ile beraberdir.
-Ömer b. el-Hattab-

Bu ilim dindir. Dininiz kimden aldığınıza dikkat ediniz.
-Muhammed b. Sirin-

İlmi terketmek, kaybetmek için yeterlidir.
-Ebu Hureyre-

İnsanlar nasıl ölürse, öyle dirilirler. Alim, alim olarak. Cahil, cahil olarak dirilir.
-Ebu Derda-

İlme dayanıp yatman, bilgisizliğe dayanıp kalkmaktan hayırlıdır.
-Ebu Zerr-

Bir gecede bir saatlık ilim müzakeresi, ALLAHU TEALA katında o geceyi ibadetle geçirmekten daha sevimlidir.
-Abdullah b. Abbas-

İnsanın bir şeyi öğrenmesi, öğrendiğini insanlara öğretmesi, amelden sayılır.
-Hasan-i Basri-

Bir kimse kendine lazım olan bilgilere vakıf değilse, çarşılarımıza gelip ticaret yapmasın.
-Ömer b. el-Hattab-

Bir kimse, kur'an okumaı öğrendikten sonra, dinde fıkıh ilmine vakıf olduktan sonra, idarecilere yaltaklanmak, önlerinde boyun eğmek için giderse, oraya gitmek için attığı adımlar sayısınca cehenneme dalar.
-Mekhul-

Zengin komşulardan, çarşı kurralarından, zalim amirlerden sakının.
-Sufyan-i Sevri-

Ey çarşıdakiler! Pazarınız bereketsiz, satışınız bozuk, komşunuz kıskanç olunca, yeriniz ateşdir.
-Muhammed b. Semal-

Helal kazanmak, dağı dağa ulaştırmaktan daha zordur.
-İbni Abbas-

Değerli bir kişi de olsa, bir kişinin söylediği her söze uyulur diye bir şey yoktur.
-İmam Malik-

Bugün helalindan sadaka edilebilecek bir paradan, islam olarak kendisi ile anlaşılabilecek bir din kardeşinden, sünneti güzelce uygulayan kimselerden ve bir de az yığınak yapanlardan eser kalmadı.
-Yunus b. Ubeyd-

Hastalığın şiddetinden korkup kendini koruyan, fakat cehennemden korkup haramdan sakınmayan kimseye şaşılır.
-İbn Şebreme-

Güneş çığı nasıl eritirse, güzel huy da hataları öyle eritir. Sirke balı nasıl bozarsa, kötü huy da iyilikleri öyle bozar.
-İbni Abbas-

Bir kula, ilim olarak, ALLAH'tan korkması yeter. Yine bir kula cehalet olarak, amelini beğenip ucbe kapılması yeter.
-Mesruk-

Müminin izzeti, insanlardan istiğnasıdır. Onun şerefi ise gece namazına kalkmasıdır.
-Muafi b. İmran-

Sünnette iktisat, bid'atte ictihattan hayırlıdır.
-Abdullah b. Mes'ud-

Dünyaya az meylet, hür yaşarsın.
-Ömer b. el-Hattab-

Amelsiz söz yaramaz. Niyet olmadan söz ve amel de yaramaz. Sünnet olmadan söz, amel ve niyet de yaramaz.
-Hasan b. Ebu Talib-

Bir kimse imanlı ise, mahzun olmaz, korkmaz da. Ancak cennet ehli olmamaktan korkar.
-İbrahim Teymi-

Dünya ahiretin tarlasıdır. Tabii ki, tarlaya ne ekilirse, o biçilir.
-İmam Ali-

Çarşı pazar esnafının hoş kıyafetlerine bakmayın. Onların elbiselerinin altında kurtlar vardır.
-Sufyan-i Sevri-

Bu kitabda aldığımız sözler inşaallah hepsi ibret verici ve nasihat edicidir. Biliyoruz ki, tüm sözlerin sahibleri hak ve doğru yolda yürümediler. Bilakis, bazılar hatalar yada sapıklıklar yüzünden dövüldüler, sürgün edildiler hatta idam edildiler bile. Fakat biz buraya hak bildiğimiz, kur'an ve sünnete uygun olan, kur'an ve sünnetle çatışmayan ve özellikle bu yolda ibret verici ve bir nevi yardım edici sözleri, sahiblere bakmadan aldık. Zira Emir ul muminin Ali b. Ebu Talib ve İbni Kayyım'ın de ifade ettiği gibi: Sen söylenene bak, söyleyene değil. Bu yüzden de İbni Kayyım'ın şu sözü son sözümüz olsun:

Ey bu kitabı okuyan kişi! Bunun ganimeti sana, zararı da yazarına ait olsun. Meyvesi senin, döküntüleri yazarının. Burada gördüğün hak ve doğruları kabul et. Bunun için sözün kim tarafından söylendiğine bakma. Aksine sen söylenene bak, söyleyene değil. Zira ALLAH (cc), hak kendisine kızıp sevmedikleri tarafından gelince red edip, sevdiklerinden geldiği zaman kabul edeni yermektedir. Bu gazaba layık olan huy ve ahlakıdır. Sahabeden bazıları şöyle demişler: 'Kızılan ve sevilmeyen biri de olsa hakkı söyleyenin söylediği hakkı kabul et, sevdiğin tarafından da söylense, söylediği batıl ise reddet.'
-İbn Kayyım el-Cevziyye-

En son sözümüz İmam İbni Receb el-Hanbelinin şu güzel sözü olsun:
Güzel söz söyleyenler LA İLAHE İLLALLAH'tan daha güzel bir söz söylemediler.
-İbni Receb-
_________________
 
 
  Bugün 21 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı!
 
 


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol